NEVŞEHİR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN MEMET POLAT'IN "12 MART İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ" MESAJI

İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN MEMET POLAT'IN

   Türk Milleti İstiklaline düşkündür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin İstiklaline, istikbaline, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir." Şeklinde bu iradeyi özetlemiştir. Bu iradeyi bütün benliği ile yaşayan evlatlarımız; Cihan Çiftçibaşı, Semih TURGUT, Furkan DEMİR, Ali Rıza GÜNEŞ, Demet SEZEN ve ismini sayamadığımız daha nice vatan evladını, vatanı ve milleti bölmeye çalışan vatan hainleri şehit ettiler. PKK'lı hainler gibi, 15 Temmuz darbe girişiminde bu milletin istiklaline ve istikbaline göz diken FETÖ'cü vatan hainlerine, milletimiz müsaade edemezdi, etmedi de. Darbe girişiminde bulunan hainlerin akıl hocaları; '' Vatanı olmayan, bayrağı olmayan istiklal ve istikbalini başkalarına hibe eden bir düşünceyi hainlere dikte ediyordu. Ancak; bu dijital çağda bile gençlerimiz canlarını seve seve feda etmekten çekinmediler ve şehit oldular. Bu manada İstiklal Marşımız bizlerin hürriyet aşkını yansıtmaktadır.

   Marşların ülkemiz açısından tarihini incelediğimizde; Osmanlı Devleti'nde her hükümdarın kendine özgü bir marşı vardı, ancak, milli bir marş yoktu.
Resmi devlet konukları karşılanırken, törenlerde ve açılışlarda hükümdarın şerefine çalmak için marşlar bestelenirdi.

   Bir Osmanlı zabiti anlatıyor: I. Cihan Harbi esnasında Alman karargahındaki bir müşterek kutlama sonunda, Almanlar hep bir ağızdan milli marşlarını söylediler. Sıra bize geldiğinde ne yapacağımızı şaşırdık. Sonra hep bir ağızdan (teşrik tekbirini): "Allahu ekber Allahu ekberLâ ilâhe illallahu vallahu ekberAllahu ekber ve lillahi'l-hamd" şeklinde iki defa okuduk. Bu, çok müsbet bir tesir hasıl etti. Üstelik çıkarken Alman orkestra şefi, bu milli marşın notalarını istedi. Kendisine Harbiye Nezareti'ne telgraf çekeriz, gönderirler demek zorunda kaldık.

   1920 senesinde Ankara'da meclis açılınca, bir milli marş kabulü gündeme geldi. Yarışma düzenlendi ve gelen 724 şiirin hiçbiri beğenilmedi. Maarif Vekili Hamdullah Suphi, güfteyi Burdur Milletvekili Mehmed Âkif'in yazmasını istedi. Âkif on gün içinde şiiri tamamladı ve şiir Mecliste okunarak Milli Marşımız kabul edilmiş oldu.

   Şanlı bayrağımız ve onun istiklalini ebedileştiren bir manzume olan İstiklal Marşı, hiç kuşku yok ki Milletimizin; tarihini, bağımsızlık sevdasını, ülkü ve ideallerini yansıtan, nesiller boyunca yüreklerde hissedilerek coşkuyla okunan milli bir marş olmuştur.

   Bu duygularla Mehmet Akif'i tanır ve İstiklal Marşı'nın ruhunu tüm benliğimizde hissedersek ''ezelden beridir hür yaşamış ve hür yaşayacak" bir milletin fertleri olarak Dünya Milletler Tarihi'nde şanlı yerimizi korumuş oluruz.

   Bu duygu ve düşüncelerle vatan, millet ve hürriyet sevdalısı nesiller olmamız dileğiyle "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diyen üstad Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle anıyor, aziz vatan ve şanlı bayrağımız için kanlarını döküp şehadet mertebesiyle kendilerine "Ağuşunu açmış duran peygamberimizin" lütfuna mazhar olan tüm şehitlerimizin ruhunun şad olması dileğiyle...

Tüm kalbimle diyorum ki:
"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları enginlere sığmam, taşarım. "

 

                                                                                                       Memet POLAT

                                                                                              Nevşehir İl Millî Eğitim Müdürü

350 Evler Mah. Milli İrade Cad. 40/2 Merkez / Nevşehir - 0384 213 79 33, 0384 213 79 34, 0384 213 79 35

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.